Karaburun’da faaliyet gösteren rüzgâr enerji santrallerinin kapasite artırımı için yapılmak istenen çevresel etki değerlendirme (ÇED) bilgilendirme toplantısı yurttaşların ve Belediye’nin direnişiyle karşılaştı. Bakanlıktan gelen heyet tutanağa “Halk tarafından toplantının yapılmasının istenmediği ve projeye karşı olduklarını protestolarla belirttiler” ifadesini yazarak ilçeden ayrıldı.
“BURASI BELEDİYENİN MÜLKÜ… DIŞARI!”
Yayla Mahallesi köy odasına gelen firma görevlilerine Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan izin vermedi. Bölgede hâlihazırda 87 olan türbin sayısını 128’e çıkarmak isteyen firma görevlileri köy meydanı ve cami önüne çağrı yapmak istese de köylülerin itirazları sayesinde bu plan gerçekleşmedi. Ses düzeni ve barkovizyonu Belediye mülkü olan köy odasından çıkartan ve elektrik şalterlerini indirten Başkan Erdoğan, “Burası belediyemizin mülkü ve halkımız bu toplantıyı istemiyor, izin vermiyor. Dışarı!” dedi. Firma görevlileri ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcileri çağrı ve toplantı yapamadı.
Erdoğan, tutanağın da herkesin gözü önünde tutulması konusunda ısrarcı oldu ve “halkın yoğun protestoları nedeniyle toplantı çağrısı yapılamadığı”, “halk tarafından toplantının yapılmasının istenmediği ve projeye karşı olduklarını protestolarla belirttiler” ifadelerinin yer aldığı resmi tutanak imzalandı.
“LODOS ELEKTRİK DOĞAL YAŞAMI TEHDİT EDİYOR”
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, yenilenebilir enerjiye karşı olmadıklarını, ancak Özel Çevre Koruma Bölgesi ilân edilen Karaburun Yarımadası için devlet kurumlarınca hazırlanan biyoçeşitlilik sunumunda, ilçenin endemik zenginliğinin ve hayvancılığının tehdit altında olduğunun ifade etti:
“KEÇİ İNADIYLA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
“Kamu kurumlarımızın tespitleri bölgenin RES ve GES yatırımına doyduğunu açıkça ortaya koyarken, firmanın büyüme ısrarı doğal yaşamı tehdit eder hale geldi. Doğa dostu bilimsel bir hazırlıkla ve doğru yerde alternatif enerji yatırımına itirazımız yok. Ancak doymak bilmez ve tüm canlılarımızın yaşamını hiçe sayan bu talana itirazımız var. Özel doğası, endemik zenginliği, denizi, dağ keçisiyle, nergisiyle, zeytiniyle, verimli toprağıyla Karaburunumuz ve Yarımadamız korunması gereken bir zenginliğimiz. Biz bugün geleceğimize, Yarımadamıza sarılmak için buradayız. Toprağımıza keçi inadıyla sahip çıkıyoruz, çıkmaya da devam edeceğiz”
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan
“RÜZGÂR EKEN, FIRTINA BİÇER”
Şirket’in kapasite artışı talebinin, binlerce zeytin ağacını yok edeceğini ve kıl keçilerini strese sokacağını belirten Belediye Başkan Erdoğan “Karaburun resti gördü, biz de ‘RESte REST’ dedik. Öyle yağma yok, Karaburun’da ve rüzgâr eken fırtına biçer!” ifadelerini kullandı.
Karaburun’un yüzde 89’u RES işgâlinde
Alto Holding bünyesinde yer alan Lodos Karaburun Elektrik Üretim Şirketi, bakanlığa başvurarak ilçenin Yaylaköy, Küçükbahçe, Bozköy, Parlak, Tepeboz, Saip bölgesinde yer alan rüzgâr enerji santralinin kapasitesini 268 MWm/268 MWe’den 455.16 MWm/455.16 MWe’e türbin sayısının ise 87’den 128’e çıkarmayı hedefliyor. Türbinlerin dikileceği noktalar yüz bin ölçekli çevre düzeni planında tarım, orman ve mera alanında yer alıyor. Türbin sahası aynı zamanda koruma altındaki endemik türlerin de yaşam alanı.
4,3 MİLYARLIK BÜTÇE
Kapasite artışı için 4 milyar 350 milyon TL bütçe ayıran şirket bakanlıktan onay alırsa yıllık elektrik üretimini 940 milyondan kilowatttan 1 milyar 596 milyon kilowatta çıkaracak. Proje hayata geçerse aynı zamanda Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali olma özelliğine de sahip olacak.
ÜÇÜNCÜ KEZ KAPASİTE ARTIŞ TALEBİ
14 MW gücündeki ilk 7 rüzgar türbini devreye alınarak üretime başlayan santral ilk kapasite artışı ile türbin sayısı 50’ye toplam kurulu güç 120 MW’ye ikinci kapasite artışı ile ise türbin sayısını 87’ye kurulu gücünü 268 MW’ye çıkarılmıştı. Karaburunlular yaşam alanlarının sınırlarına kadar gelen projenin iptal edilmesi için pek çok kez eylem yapmış, “halkın katılımı toplantıları”nı protesto etmiş ve Bakanlığın kararını mahkemeye taşımıştı. Bölge halkının açmış olduğu dava sonucunda yerel mahkeme projenin ‘ÇED olumlu’ kararını iptal etmiş ancak Danıştay 6’ncı Dairesi yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Vatandaşlar son olarak RES projesini Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.
TOPRAKLARIN YÜZDE 89’U RESLERE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 2018 yılında özel çevre koruma bölgesi ilan edilen 484 kilometrekare yüz ölçümlü Karaburun Yarımadası’nın 430 kilometrekarelik kısmı yani yaklaşık yüzde 89’luk bölümü RES projelerine tahsis edilmiş durumda. Bu bölgenin 251 kilometrekarelik kısmı ise Lodos Karaburun Elektrik Üretim şirketine tahsisli.
LODOS ENERJİ KİME AİT?
1970’li yıllarda kurulan Alto Holding, 1990’lı yılların başında Köhler Elektrik Sayaçları’nı kurdu ve üretimine başladı. 1996’da yılında faaliyet alanını genişleten şirket, Alman ortaklarıyla Tekirdağ Çorlu’da 30 bin metrekarelik alana kurulu Altoteks Tekstil Giyim Boya Apre Sanayi adlı firmayı hayata geçirdi. Ardından Altoteks Kumaş Pazarlama, Altoel Elektrik Elektronik Sanayi gibi şirketleri devreye alan firma, 2004’te ise elektrik üretiminde önemli bir adım attı ve Lodos Elektrik Üretim firmasını satın aldı. Şirketin sahipleri arasında Mehmet Uçar, Tahsin Uçar ve Şükrü Uçar yer alıyor. Alman şirketler ve Alman finans kuruluşlarıyla da bağı bulunan Lodos Şirketi’nin birçok alanda yatırımı bulunuyor
